بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ ١٤

Rabbine hiç dönmeyeceğini sanmıştı.

– Seyyid Kutub

بَلَىٰٓۚ إِنَّ رَبَّهُۥ كَانَ بِهِۦ بَصِيرٗا ١٥

Aksine Rabbi onu görmekte idi.

– Seyyid Kutub

فَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلشَّفَقِ ١٦

Akşamın alaca karanlığına,

– Seyyid Kutub

وَٱلَّيۡلِ وَمَا وَسَقَ ١٧

Geceye ve gecenin içinde barındırdığına.

– Seyyid Kutub

وَٱلۡقَمَرِ إِذَا ٱتَّسَقَ ١٨

Dolunay halindeki Ay'a andolsun ki,

– Seyyid Kutub

لَتَرۡكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٖ ١٩

Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğrayacaksınız.

– Seyyid Kutub

فَمَا لَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ ٢٠

Onlara ne oluyor da inanmıyorlar?

– Seyyid Kutub

وَإِذَا قُرِئَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقُرۡءَانُ لَا يَسۡجُدُونَۤ۩ ٢١

Kendilerine Kur'an okunduğu zaman secde etmiyorlar?

– Seyyid Kutub

بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُكَذِّبُونَ ٢٢

Aksine kafir olanlar yalanlıyorlar.

– Seyyid Kutub

وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا يُوعُونَ ٢٣

Oysa Allah onların içinde gizlediklerini biliyor.

– Seyyid Kutub

فَبَشِّرۡهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ٢٤

Onları acıklı bir azab ile müjdele.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu